RESSAM, İLLÜSTRATÖR ve ÇOCUK KİTAPLARI YAZARI
Painter, Illustrator and Children Books Writer
AYSUN BERKTAY ÖZMEN
Bir Ressamın Bahçe Güncesi


Bir Ressamın Bahçe Güncesi, doğa sevgisini insan sevgisiyle, bahçesine gösterdiği özeni tüm canlılara duyduğu bağlılıkla birleştiren, yaşamın anlamını derinden kavramış duyarlı bir sanatçının kaleminden ve fırçasından çıkmış eşsiz bir kitap. Aysun Berktay Özmen'in, sanki sayfaların arasından fırlayıp hayata karışacakmış kadar canlı bir biçimde çizdiği kuşların, balıkların, envai çeşit çiçek ve bitkinin suluboya resimleriyle süslediği bu günce, aynı zamanda içerdiği pratik bilgiler ve tavsiyelerle kendi bahçesini yaratmak isteyenler için de çok yararlı bir kılavuz.
Garden Diary of a Painter

"Kendi çocukluğumun uzak bahçesinden çıkıp geliyorum. Bu bahçe benim mi? Yoksa bir düş mü gördüğüm? Arı vızıldamaları gerçek olduğunu söylüyor. (.) Güncemde yüreğimle ve fırçamla yaptığım suluboya resimler var. Bahçemdeki kuşlar, kelebekler, gölün üzerinde uçuşan yusufçuklar, yaz akşamları kedinin mamasını yemeye gelen kirpi, suda kurbağalar, ördekler, fındık faresi ile kızılgerdan. Renkler, paletimdeki renkler gibi birbirine karışıyor. Sincap ceviz ağacında takırdıyor. Doğanın senfonisini dinliyorum."


Doğa sevgisini insan sevgisiyle, bahçesine gösterdiği özeni tüm canlılara duyduğu bağlılıkla birleştiren Aysun Berktay Özmen, Bir Ressamın Bahçe Güncesi-2'de okuyucusunu yine çok renkli bir yolculuğa çıkarıyor.Sanki sayfaların arasından fırlayıp hayata karışacakmış kadar canlı bir biçimde çizilmiş kuşların, balıkların, envai çeşit çiçek ve bitkinin suluboya resimleriyle süslenmiş bu güncede, yazarın kendi edebiyat gezilerinden aldığı notların, yeni doğmuş torunuyla paylaştığı çeşitli "doğa ve hayat" bilgilerinin yanı sıra, o unutulmaz bahçenin yeni serüvenleri de yer alıyor. "Bir gün öğrencilerime manzara resmi yaptırırken çocuklardan biri 'Ressam olmasaydınız ne olmak isterdiniz?' diye sormuştu. Ben de hiç düşünmeden hevesle; 'Bahçıvan olmak isterdim' demiştim. Çocuklar önce şaşırmışlardı, sonra hep birlikte gülüşmüştük. Sonra onlara doğadan ve insana kazandırdıklarından bahsettim. Ağaçlara dokunmanın, toprağı hissetmenin, bitkilerin dilinden anlamanın, doğadaki börtü böceği izlemenin ne inanılmaz bir sevinç verdiğini onlara anlattım."










